Elâlem

  • Anasayfa
  • Derdimiz
  • Melis
  • Mehmetcan
  • Romina
  • Eran
  • Sedef
  • İletişim
  • Anasayfa
  • Derdimiz
  • Melis
  • Mehmetcan
  • Romina
  • Eran
  • Sedef
  • İletişim

Melis Çakar

Dünya haritası hakkında hiç sormadıklarımız

1/31/2017

0 Comments

 
Picture
Picture
​Hakkında hiç düşünmediğimiz, öğretildiği gibi öğrendiğimiz o kadar çok şey var ki şu dünyada…Gün geçtikçe, okudukça ve öğrendikçe geri dönüp bu bilgileri elden geçiriyorum bir bir. Bitmek bilmeyen bir güncelleme süreci.


Bu güncellemelerden birini yaşadım geçen hafta, belki bundan önce yüzlerce kez baktığım Dünya haritasına bakarken.


Geçenlerde yapılan Japonya’nın, Good Design Award'u- yani dizayn ödülü- yukarıda gördüğünüz, Dünya’nın şimdiye kadar çizilen en gerçekçi haritasına layık görüldü.


Garip mi buldunuz?


Haberin başlığını ilk okuduğumda, ben de ‘Bu kadar prestijli bir ödülü neden kalkıp da bir haritaya vermişler?’ diye düşündüm açıkçası.


Coğrafyayla aramın pek iyi olmadığını utanarak kabul etmenin yanında, bizim alışık olduğumuz harita üzerinde ‘Hangi ülke nerede?’ diye bakmaktan fazla zaman ve düşünce harcamadım.


Ancak bu yeni dizayn edilen haritayla ilgili bilgi edinirken, aslında alışık olduğumuz haritanın dünya hakkındaki bugünkü düşüncelerimizi şekillendirdiğini fark ettim.


Alışık olduğumuz harita- ki bundan sonra adına ‘evdeki harita’ ve yenisine de ‘gerçekçi harita’ diyeceğim- Merkatör projeksiyonu kullanılarak 16. yüzyılda çizilmiş. Dünya geoit seklinde olduğundan, görüntüsünü iki boyutlu, düz bir yüzeye aktarmak için bu tip bir projeksiyon kullanmaya ihtiyaç duyuyoruz- duyuyormuşuz.


Evdeki harita, zamanında Avrupalı bir kartograf olan Gerardus Mercator tarafından çizilmiş. Dolayısıyla Mercator bu haritanın göbeğine Avrupa’yı oturtmuş.
Kullanılan projeksiyondan dolayı evdeki haritada Grönland ve Afrika aynı boyutta gözükmekte. Ancak esasında, Afrika Grönland’ın on katından daha büyük.

Diğer yandan Avrupa, Güney Amerika’ya yakın büyüklükte hatta zaman zaman daha büyük çizilse de, aslında Güney Amerika’nın yarısı kadar.

Peki bunların ne önemi mi var?


Merkatör haritası yıllarca görsel olarak Avrupa’yı Dünya’nın merkezi haline getirdi. Bu haritalar Batılı/Avrupai kültürü ortaya çıkarır ve yüceltirken, gerçekçi şekilde temsil edilmeyen diğer ülkelere daha az değer vermeyi öğretmeye başladı bize, biz farkında olmadan.


Geçenlerde bir sınıf arkadaşımın da söylediği gibi ‘Sanki Dünya’daki birçok yer Avrupa’ya hizmet etmek için varmış’ algısını besledi.


Bir düşünün. Kuzey yarımkürenin yukarıda, güney yarımkürenin aşağıda olmasına kim karar verdi?


Bunun bir üst-alt algısı yarattığını görebiliyor musunuz? Halbuki Dünya haritası tam tersi şekilde, yani evdeki harita baş aşağı edilerek de çizilebilirdi.


Gerçekçi haritamız işte biraz bu yüzden kıymetli; çünkü ülkeleri ve kara parçalarını bu alt-üst ilişkisini bozarak esas boyutlarında sunmaya çalışıyor.


Size tavsiyem, benim yaptığım gibi bu gerçekçi haritaya ve evdeki haritaya bakın.


Tekrar tekrar bakın ve Afrika’nın bu kadar büyük oluşunun, Avrupa’nın bu kadar küçük oluşunun size ne düşündürdüğünü bir tartın.


Benim gibi siz de güncelleyin Dünya hakkında düşündüklerinizi.


Yazımı bitirirken buraya bir de ülkelerin gerçek boyutlarını birbirleriyle karşılaştırabileceğiniz bir web site bağlantısı ekliyorum: http://thetruesize.com


Buyurun,


kurcalayın,


sorgulayın.



Daha fazla bilgi için :

http://www.cntraveler.com/story/japans-good-design-award-goes-to-this-crazy-accurate-world-map
 ; http://www.authagraph.com/
​
0 Comments



Leave a Reply.

    Kimsin?

    Canım annem ve güzel kalpli babamın pek sevgili ortanca kızıyım. Yarı Kürt asıllıyım. İstanbul’da büyüdüm, üniversiteyı Kaliforniya’da okudum ve şu an Philadelphia'da yaşıyorum. Pomona College’da sinir bilimleri (neuroscience) okudum ve şu an University of Pennsylvania’da (UPenn) araştırmacı olarak çalışıyorum. İşimin dışında bol bol şarkı söylüyor, keyifle yemek yapıyor, animasyon hayalleri kuruyor, her fırsatta yeni birileriyle tanışıp gevezelik etmeye bayılıyorum. Sosyal adalete inanıyor, bunun için çalışıyorum. Hünkar beğendi, yaprak sarması ve Ali Nazik kebabını pek özlüyorum. Tarçını oldum olası sevmem. Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olduğuna ben de inanıyorum. Şimdilik kendimi 22 yıldır tanıyorum, daha iyi tanıdıkça size de anlatmayı planlıyorum. 

    Archives

    November 2017
    August 2017
    May 2017
    January 2017
    December 2016
    November 2016
    October 2016
    August 2016

    RSS Feed

Powered by
✕